Ruh Sağlığını Etkileyen Faktörler

Ruh Sağlığını Etkileyen Faktörler

ABONE OL
Ocak 4, 2024 16:52
Ruh Sağlığını Etkileyen Faktörler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ruh sağlığı alanındaki problemlerin çok faktörlü olduğu bilinmektedir. Bu nedenle ruh sağlığını etkileyen faktörleri iki gruba ayırmaktayız.

a. Ruh sağlığını etkileyen kişisel faktörler

b. Ruh sağlığını etkileyen çevresel faktörler

a)Ruh sağlığını etkileyen kişisel faktörler

Ruh sağlığını etkileyen kişisel faktörleri birkaç grup altında toplayabiliriz.

Yaş: Ruhsal hastalıkların çocuklukta az; ergenlik, yetişkinlik ve ihtiyarlık dönemlerinde daha çok görüldüğü bir gerçektir. Ergenlik döneminde yüzdeki sivilceler, hormonal değişiklikler, meslek seçimi, karşı cins ile olumsuz ilişkiler kurulması, toplum kurallarının benimsenememesi gibi psikolojik problemler ortaya çıkmaktadır. Yetişkinliğin son dönemlerinde, hormonal faaliyetlerin durması, kadının çocuk doğuramaması, âdet görmemesi, artık analık özellikle*rini kaybettiği korkusu ve bunun doğuracağı suçluluk duygusu görülebilir. İhti*yarlıkta beyin ve sinir sistemine ait değişiklikler, güven duygusunun kaybı, işe yaramaz bir insan olduğu düşüncesiyle birtakım psikolojik problemler ortaya çıkar. Bazı kişilerde bu etkenler ruh sağlığını bozmaktadır.Ergenlikte orta yaşlara kadar geçen süredir.İleri yaşlarda da beyinde organik bozukluklar sebebiyle ruhsal sorunlar oluşabilir.

Cinsiyet: Alkolizm, dolaşım sistemi bozukluklarına bağlı psikolojik hasta*lıklar, erkeklerde daha sık görülmektedir. Ancak melankoli ve bazı psikozlar, kadınlarda daha sıktır. Bunların bir kısmının nedenleri kesin açıklanamamak*tadır. Kadınlarda âdet döneminde görülen ruhsal sıkıntılar, hormonal faaliyet*lerle birlikte kişilik yapısıyla da alâkalıdır. Gebelik ve loğusalık dönemindeki ruhsal bozukluklar da bununla ilgilidir.Kadın ve ya erkek olmanın sosyal hayatta getirdiği yükümlülükler ruh sağlığını bozabilir.Özellikle orta yaştaki kadınlarda aynı yaştaki erkeklere göre daha fazla ruhsal çöküntü yaşamaktadır

Kişinin alışkanlıkları: Toplumda tüketilen alkol miktarıyla o toplumda rastlanılan ruhsal bozukluklar arasında doğru orantılı bir ilişki vardır. Alko*lizm ve buna bağlı ruh sağlığı problemleri önemli bir psikiyatrik sorundur. Bu*na benzer bir ilişki de uyuşturucu ve uyancı maddeleri kullananlarda görül*mektedir. Bu maddeler hem beyin ve vücutta hasara hem de ruh sağlığı üzerin*de büyük ölçüde olumsuz etkilere yol açmaktadır.

Meslekî ve medenî durum: Ruh sağlığı problemleri, yoğun veya çok riskli mesleklerde çalışanlarda daha sık görülmektedir.
Araştırmalar, toplumda evlenmemiş kişiler arasında ruh hastalıklarının da*ha yüksek oranda olduğunu göstermektedir. Bunda evlilik hayatının ve çocuk*ların kişi üzerinde olumlu etkileri söz konusu olduğu kadar evlenme sırasında psikolojik açıdan sağlıklı eşlerin seçilmesi de rol oynamaktadır. Evlilik yalnızca cinsel doyum değil aynı zamanda güven, arkadaşlık, anne baba olmanın verdi*ği mutluluk sebebiyle ruh sağlığı açısından çok önemlidir.Yoğun gerilimin yaşandığı yöneticilik,pilotluk,cerrahlık gibi sürekli kendini kanıtlaması gerektiren meslekler ruhsal bozuklukların çıkma ihtimali yüksektir Mesleğini severek yapılmaması ve yeterli maddi ve manevi doyumun sağlanamayan iş ortamında çalışılmasında ruh sağlığını olumsuz etkiler.

Beden sağlığı: Ruh sağlığıyla beden sağlığı birbiriyle çok yakın ilişkilidir. Anne babadan kalıtım yoluyla geçen özellikler ruh sağlığını etkileyebilir. Fren*gi, kızamıkçık gibi hastalıklar anne karnındaki bebekte bedensel ve zihinsel bozukluklara neden olmaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu oluşan vitamin eksiklikleri, iyot eksikliğine bağlı guatr gibi hastalıklar da önemlidir. Doğuştan veya sonradan olma sakatlıklar; sağırlık, körlük gibi eksiklikler kişi*nin yeterli sosyal ilişkiler kuramamasına yol açmaktadır. Dolayısıyla aşağılık duygusu ve kendine güveni kaybetmesine bağlı ruhsal problemler doğurmakta*dır.

Kişisel alışkanlıklar :Ruh sağlığını olumsuz etkileyen uyuşturucu ve alkol kullanımı gibi zararlı alışkanlıklar ruh sağlığını olumsuz etkilerken,dinlendirici ve beceri geliştirici hobiler ise ruh sağlığını olumlu etkiler

b) Ruh sağlığını etkileyen çevresel faktörler

Çevresel faktörler kişilerin beden sağlığını olduğu kadar ruh sağlığını da et*kilemektedir. Bunlar şöyle sıralanabilir:

1. Aile: Ruh sağlığı bozuk anne babanın, çocuğun ruhsal yapısında önemli rolü vardır. Aile içindeki şiddetli geçimsizlik, düzensizlik, dengesiz davranışlar ve aşın disiplin vb. çocuğu etkilemektedir. Kardeşler arasında yapılan tercih*ler, çocuğun anne babadan biri veya ikisi tarafından reddedilmesi, ilgisizlik ve*ya aşın ilgi görmesi çok önemlidir. Ailenin çocuğu aşın derecede kısıtlaması ve*ya son derece başıboş bırakması ileriki yaşantısında sağlıklı ve bağımsız bir ki*şilik oluşturmasını etkileyecektir. Ailenin sağladığı eğitim imkânları, seçilen meslekler gibi konular da ruh sağlığını etkiler. Annenin sevgi ve bakımından yoksun çocuklarda büyük ve önemli ruhsal problemler görülmektedir. Ailede huzurun , sevgi ve hoşgörünün etkin olduğu bir aile ortamı hem anne hem de babanın ruh sağlığı üzerinde olumlu etki bırakır.

2. Sosyal, kültürel ve ekonomik durumlar: Kişinin sosyal çevresini oluşturan aile ve toplum, ruh sağlığıyla yakın ilişkilidir. Farklı toplumlarda, farklı kültürlerde birbirinden değişik ruh sağlığı problemleri görülmektedir. İl*kel toplumlardaki batıl inançlar gelişmiş toplumlarda yoktur. Bazı toplumlarda büyük çocuğa daha fazla önem verilir. Bu durum ailedeki bütün çocukları olumsuz yönde etkiler. Çok eşlilik söz konusu olan toplumlarda kadınların ruh*sal problemleri daha farklıdır. Yaşlılara çok hürmet ve saygı duyulan toplum*larda ise, bu kişilerin ruh sağlıklarının daha iyi olduğu görülmüştür.
Ekonomik güvensizlikler de ruh sağlığını etkilemektedir. Ekonomik kriz dö*nemlerinde ruh sağlığı bozuklukları ve intiharlar daha çok artmaktadır.Düşük ekonomik şartlardaki toplumlarda aile içi sorunlar işsizlik ve suç işleme eğilimi daha fazla görülür.Kültürel faktörler de ruh sağlığını etkiler.Örneğin Anadolu’da yeni evlenen bazı genç kadınlar yıllarca süren bir suskunluk dönemi yaşarlar.Bunun sonucunda iç sıkıntı (Anksiyete) rahatsızlığı bu kadınlarda sık görülür

3. Özel zorlayıcı durumlar: Göçler, doğal afetler, savaş dönemleri, Terör,Büyük yangınlar,ekono*mik krizler, boşanmalar, çok yakın ve sevilen kişilerin ölümleri gibi durumlar ruh sağlığını olumsuz etkiler. Özellikle ruhsal problemleri bulunan kişiler, bu zorlayıcı durumlarda daha çok etki altında kalırlar.

Deprem gibi doğal afetler toplumun büyük kısmının ruh sağlığını etkileyen olaylardır

c) Doğal afetlerin insanların ruh sağlığına etkileri

Yakınlarını, evlerini ve iş yerlerini kaybeden insanlar*da; üzüntü, şaşkınlık, panik, çaresizlik, suçluluk duyguları oluşur. Ortaya çıkan asılsız söylentiler insanlarda güvensizlik, öfke, panik ve saldırganlık gibi olumsuz*luklara yol açar. Doğal afetlerde kişilerin mevcut durumu kabullenerek uyum sağla*maları, elbirliği ile problemlerin üstesin*den gelineceğine inanmaları gerekir. Asıl*sız söylentilere inanmayarak yetkililerden gerçekleri öğrenmeleri ve buna göre dav*ranmaları çok önemlidir. Doğal afetler sı*rasında üstesinden gelemeyecekleri ruhsal sorunlarla karşılaşan bireyler, psikiyatrist, psikolog, rehberlik ve psikolojik danış*manlara başvurarak yardım almalıdırlar.

2-RUH SAĞLIĞININ KORUNMASI

Kişinin ruh ve beden sağlığını koruması için öncelikle kendini tanımaya ça*lışması gerekir. İnsanların kendi ruhsal yapısını olumlu ve olumsuz yönleriyle tanıyıp kabul etmesi, çelişkiler yaşamasını engeller. Önemli olan kişinin olum*suz yönlerini azaltmaya çalışması, olumlu davranışlarını geliştirmesidir. Ancak bu, kendi özelliklerini kaybetmesi demek değildir. Tam tersine, kendi özellikle*ri ve ruhsal yapısıyla toplum gerçekleri arasında uyum sağlaması gerekir. Çün*kü insanlar yaşadıktan topluma ters davranışlar içine girdikleri zaman, çeşitli bunalımlar ortaya çıkmaktadır. Kendini toplumdan soyutlamak veya toplum tarafından dışlanmak ruh sağlığını olumsuz etkiler.

Kişiler, çevresindeki farklı görüşlere anlayış ve hoşgörüyle yaklaşmalıdır. Herkesin aynı görüşte, aynı düşüncede olması mümkün değildir. Hoşgörü ol*mayan toplumlarda çatışmalar ve kavgaların bitmesi beklenemez. Kişi hoşgörü sahibi olmalı, insanlarla iş birliği yapmalı, evinde, iş yerinde, okulunda çalışa*rak hem kendine hem toplumun gelişmesine katkıda bulunmalıdır.

Her insan, hayatının belirli dönemlerinde zorluklarla ve başarısızlıklarla karşılaşır. Başarısızlıkların sonunda her şeyden vazgeçmek yanlış bir davra*nıştır. İnsan, zorluklarla baş edebilme gücünü kendinde görerek mücadele ede*bilmelidir. Zorluklardan kaçış insanı ruhsal bunalımlara götürür. Kişi her yeni durumu gerçekçi olarak değerlendirmeli, kendini ona göre ayarlamalıdır. Bu uyum yeteneği kendi yaradılışında vardır.

İnsan sadece çalışarak yaşayamaz. Kendine de zaman ayırmak zorundadır. İşten arta kalan zamanını bilgi, beceri ve yeteneklerini geliştirecek uğraşlarla değerlendirmek gerekir. Bunlar hem insanı mutlu eder hem de çalışma verimi*ni artırır. Sağlıklı ve uzun bir ha*yat sürdürebilmek için ruhen din*lenmek gerekir. Günün belirli za*manında zevk alınan işleri yapmak bunun için en iyi yoldur. Müzik dinlemek, yürüyüş yapmak, fotoğraf çekmek, resim yapmak, el işleriyle uğraşmak hem bedensel hem ruhsal yönden insanı dinlendirir.

Toplum içinde tutarlı davranılmalıdır. Kişinin hem kendisinin hem de çevresinin ruh sağlığını bozmaması gerekir. Evde, okulda, iş yerinde sergilenen tutarsız dav*ranışlar hem kişiyi hem etrafındakileri olumsuz etkiler. Tutarlı dav- maya istekli olmak da önemlidir.

Yaşantının her döneminde bazı nedenlerle kaygı ve üzüntüler yaşanması normaldir. Bu, hastalık veya ruhsal bozukluk değildir. İnsan sevinebilen ve üzülebilen bir canlıdır.

Hayat boyunca zaman zaman problemlerle karşılaşılabilir. Önemli olan bu*nu aşmanın yollarını bulmaktır. Okul hayatında çözülemeyen sorunlar karşı*sında sınıf öğretmenine veya rehber öğretmene danışılmalıdır. Gerekirse okul yöneticileri bu konuda yardımcı olacaktır.Böylece sorunlar büyüyüp çözümü daha güçleşmeden yerinde ve zamanında yapılan müdahale edilebilir ve yardım sağlanabilir

İnsan yeteneklerini ve özelliklerini bilmelidir. Yeteneklerine göre kendini yönlendirmesi, daha verimli olmaya çalışması, basanlardan mutlu olması gere*kir. Geleceğe yönelik hedeflerini plânlarken yeteneklerini düşünmeli, zorlukla*rı nasıl aşacağını bilmelidir. Her yeni durum ve ortama uyum gösterebilecek esneklikte olmalıdır. Ancak bu, kişilik özelliklerinden vazgeçeceği anlamına gelmemelidir.

Ruh sağlığının korunması için anne ve babanın bu konuda eğitilmesi çok önemlidir. Okulda öğretmenlere ve rehber öğretmenlere büyük işler düşer. Ge*rektiği taktirde psikolog ve psikiyatrlardan yardım alınmalıdır.
Koruyucu ruh sağlığı hizmetleri üç gruba ayrılabilir:

1. Birincil koruyucu ruh sağlığı hizmetleri: Ruh hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olan faktörleri kaldırmaya yönelik hizmetlerdir. Birinci koru*yucu ruh sağlığı hizmetleri okul aile birlikleri, mediko sosyal merkezleri, reh*berlik ve danışma merkezleri ve halk eğitim merkezlerinde verilmektedir.

2. İkincil koruyucu ruh sağlığı hizmetleri: İlâçlı ve psikoterapi yapıla*rak ayakta tedavi uygulayan kuru*luşlarda verilen hizmetlerdir. Bu hizmetler hastaneler, özel klinik*ler ve doktor muayenehanelerinde verilmektedir.

3. Üçüncül koruyucu ruh sağ*lığı hizmetleri: Ruh sağlığı bozu*lan kişilerin rehabilitasyonla tekrar topluma kazandırılmasına yönelik hizmetlerdir. Rehabilitasyon mer*kezleri ve üniversite hastanelerinin psikiyatri kliniklerinde üçüncül koruyucu ruh sağlığı hizmetleri ve*rilmektedir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP