* Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Hadis-i şerifte, (Ameller niyete göredir) buyuruluyor. Bu çok
önemlidir. Allahü teâlâ, bu kulum bunu niye yapıyor diye kalbe
bakar, niyete bakar. İnsanlar zahirlerini mamur etmekle meşgul,
halbuki Allahü teâlânın baktığı yerleri yani kalbleri berbat. Allah için
yapılanlar, hatalı kusurlu olsa da Allahü teâlâ kabul ediyor, (O benim
için yapıyordu, benim yolumda, benim rızam için yapıyordu) diyerek
kabul ediyor. Yapılanlar Allah için olmazsa, hiçbir işe yaramaz, atılır.
(Kimin için yaptınsa git ondan al) denilir. Yapılanlar Allah için
yapılmazsa, ne kadar ihtişamlı olursa olsun, içi boş çekirdeğe
benzer. Herkes ahirette (niçin yaptın) sorusuna cevap verecek.
(Allah için) diye cevap verilirse, tamam, yoksa felaket. Eksiğimiz
hatamız yok mu, elbette var. Ancak niyet düzgün olursa yani Allah
için olursa, kurtulmak mümkün olur.
Bir gün mübarek bir zata bir talebesi, (Efendim, namazlarımız
ibadetlerimiz hep kusurlu, ahirette n’olacak bizim halimiz?) diye
sorar. O mübarek zat kendisinden bir bardak su ister. O da hemen
kalkıp getirir. Kendisine 2-3 metre kala, orada dur buyurarak
durdurur. Talebe, elinde bir bardak su ile bekler. Yavrum der, şimdi
sen bu suyu getirirken ayağın takılıp düşüp dökseydin, bardak da
kırılsaydı, ben sana bir şey der miydim? Hayır efendim demezdiniz.
İşte aynı bunun gibi evladım, ibadetlerimiz hatalı, kusurlu ama biz
emre itaat ediyoruz, yapın buyuruyor Rabbimiz, biz de yapmaya
çalışıyoruz; ama yaparken eksiğimiz hatamız oluyor. Ona itaat edip
yapmaya çalıştığımız için, Onun yolunda olduğumuz için Allahü
teâlâ bizi affedecek) buyurur.
Yapılan işte netice alabilmek için Allah rızası için yapılması
lazım. Niyet bu olmazsa sıkıntı olur, fayda yerine zarar hasıl olur.
* Peygamber efendimiz eshab-ı kiramdan bazı büyüklerle
birlikte sohbet ederlerken yanlarına bir adam geliyor, başlıyor
Peygamber efendimize kötü sözler söylemeye, “Senin kadar kötü,
senin kadar çirkin birini daha görmedim” diyor, benzeri hakaretler
yapıyor. Eshab-ı kiram Peygamber efendimize bakıyorlar, bir işaret
etse yetecek. Peygamber efendimiz, adamın her söylediğine doğru
söylüyorsun buyuruyor. Sonra bu adam gidiyor, yanlarına hazret-i
Ebu Bekir geliyor. (Ya Resulallah ömrümde senin kadar güzel birini
şimdiye kadar hiç görmedim. Senin kadar iyi birine hiç rastlamadım)
gibi güzel sözler söylüyor. Ona da Peygamber efendimiz doğru
söylüyorsun ya Eba Bekir buyuruyor. Eshab-ı kiram şaşırıyorlar,
Peygamberler şaka da olsa hiç yalan söylemezler. Peygamber
efendimize, “Ya Resulallah, o adama da doğru söylüyorsun
buyurdunuz, Ebu Bekir’e de, bunun hikmeti nedir?” diyorlar.
Peygamber efendimiz, “Ben bir aynayım, bana bakan kendini
görür. O adam bana baktı kendini gördü, kendi özelliklerini
söyledi. Ebu Bekir baktı kendini gördü ve kendi özelliklerini
söyledi” buyuruyor.
MANŞETLER
2 gün önceMANŞETLER
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceMANŞETLER
2 gün önceMANŞETLER
2 gün önceMANŞETLER
5 gün önceMANŞETLER
7 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.