Misyoner diyor ki:
Sual: Bize üç tanrılı diyorsunuz. Müslümanların ise çok tanrısı
yok mu? Her şehrin bir Rabbi mi olur? İşte bir âyet:
Bu beldenin [Mekke’nin] Rabbi. (Neml 91)
CEVAP
Tıp kitabını herkesin kolayca anlayamayacağı gibi, bir ilim tahsil
etmeden Allah’ın kitabını, dinden habersiz bir yabancı nasıl
anlayabilir ki? Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Âlemlerin Rabbi olan Allah) [Neml 8]
(Her şeyin Rabbi olan Allah) [Enam 164]
(İnsanların Rabbi) [Nas 1]
(Arş’ın Rabbi olan Allah) [Enbiya 22]
Âlemlerin Rabbi olan Allahü teâlâ, cinlerin de, canlı cansız diğer
varlıkların da Rabbi olduğu halde, niçin insanların ve Arş’ın Rabbi
denmiştir?
Ayrıca Kur’an-ı kerimin birçok yerinde Rabbike [Senin Rabbin]
ifadesi vardır. Senin Rabbin demek, âlemlerin Rabbinden ayrı
değildir. Senin Rabbin ile Mekke’nin Rabbi ifadesindeki Rab, farklı
değildir. Farklı olmadığı halde niçin ayrı ifade kullanılmıştır? Allahü
teâlâ mekandan münezzehtir. Kâbe, kıymetli, şerefli yer olduğu için
Beytullah, yani Allah’ın evi denmiştir. Arş da çok kıymetli, şerefli
olduğu için Arş’ın Rabbi denmiştir. Allahü teâlâ, Mekke-i
mükerremeyi emniyetli kıldı. Orada kan dökülmez. Av hayvanları
avlanmaz ve yaş bitkiler koparılmaz. Bunun için bu şerefli beldeden
bahsederken, Mekke’nin Rabbi denmiştir.