Her şey ünlü trend gurusu Marian Salzman’ın hayatımıza kazandırdığı “metroseksüel erkek” terimiyle başladı. Modern, bakımlı, icabında manikür-pediküre bile giden bu erkekler, David Beckham önderliğinde çekiciliği yeniden tanımladı. Ardından retroseksüel, überseksüel gibi “yan ürünler” türese de kadınlar metroseksüel erkeği bir türlü unutamadı. Ta ki eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore “yeşile dönüş” temalı konferansları ve “Uygunsuz Gerçek” isimli küresel ısınma filmiyle ortaya çıkıp “en seksi erkek” tanımını değiştirene ve “ekoseksüel” erkekleri gündemimize sokana kadar…
Mesela randevularına araba yerine bisikletle gitmeyi tercih ederler. Kürk giyen, hayvan ürünlerinden üretilen kozmetik ürünleri kullanan kadınlarla değil çıkmak, kolay kolay merhabalaşmazlar bile. En şık akşam yemeğinin bile tasarruflu lamba ışığında yer, yemekler organik değilse romantizmi bozmak pahasına sizinle aynı tabağı paylaşmazlar.
Yatak odalarında organik pamuktan çarşaflar kullanır, sevgililerini bile “recycle” ederler. Yani, geridöşümlü sevgililer seçerler. Tabii, bu işin şakası. Ama gündelik hayatlarında çevreye zarar vermemek için türlü önlemler alan bu çekici “ekoseksüller”in en önemli özelliği aşk hayatlarına da çevreciliği sokmuş olmaları.
BMW’sini satıp karbondioksit salınımı yapmayan elektrikli bir mini Tango otomobil satın alan George Clooney desek? Güneş enerjisi kullanmaya taktığından “güneşin çocuğu” olarak adlandırılan Edward Norton peki? Sekiz senedir çevre konularıyla ilgilenen, kız arkadaşlarını da mutlak bir çevreciye dönüştüren Leonardo di Caprio da onlardan biri. Anladınız, onlar küresel ısınma ve çevre konularına duyarlı “ekolojik ve seksi” adamlar.
MANŞETLER
5 saat önceMANŞETLER
6 saat önceEKONOMİ
6 saat önceMANŞETLER
7 saat önceMANŞETLER
7 saat önceMANŞETLER
4 gün önceMANŞETLER
5 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.