Bu olay, ciddi tıbbi bilgisi bulunan doktorlar ve uzmanlarca bile günümüzde gerçekleştirilememektedir. Şüphesiz, boyu 1 milimetreyi aşmayan bir canlının bu denli gelişmiş olan bir tıbbi eğitimi olması, trelahozun ne olduğunu bilmesi, vücudunda bulunan bütün suyun dışarı atmaya karar verip yalnızca onu bırakmayı akletmesi gibi bir durum mümkün değildir. Bilim adamları, uzun senelerdir tardigratların bu cansız olan durumları üstünde araştırmalar yapmaktadırlar. Elde ettikleri neticeler ise, son derece hayran vericidir.

Tardigratları, cansız durumdayken öldürmenin imkansız olduğunu tespit etmiştirler. Tardigratları, öldürmek ve mutasyona uğratmak için birçok deney yapmışlar, fakat hepsi olumsuz bir şekilde sonuçlanmıştır. Mutlak sıfır dereceye kadar soğutulmuşlar, 151 dereceye kadar ısıtılmışlardır. 1 hafta boyunca sıvı helyum içerisinde bırakılmış ve insan için ölümcül olabilecek dozdan binlerce kat daha yüksek oranda radyasyon verilmiş, kimyasala boğulmuş, okyanusun dibindeki basıncın altı katı kadar basınca maruz kalmışlardır. Fakat, ne ölmüş ne de tek bir mutasyona uğrayabilmiştir. Bütün bunların hiçbiri öldürmediği gibi, her seferinde tek bir damla su ile yaşama dönmüştür.

Bu, evrimciler açısından son derece sıkıntı verici olan bir olaydır. Çünkü evrim teorisi, canlıların mutasyonlarla evrimleştiğini iddia eder. Fakat, bütün öbür canlılar gibi tardigrat da evrim teorisini çürütmektedir. Hatta, evrim teorisinin mutasyon tezini baştan aşağı ters düz eden en net canlıdır. Çünkü, tardigrat ne yapılırsa yapılsın bir cins bir mutasyon geçirmemekte, genetik şifresinde en ufak bir tahribat meydana gelmemektedir.