Bu eserlerden Gencine-i Raz, Taşlıcalı Yahya’nın ilk mesnevisidir. Kitab-ı Usul’ ve Gülşen-i Envar ile birlikte din, ahlak, tasavvuf ve aşk konularında yazılmış küçük hikayelerden oluşmaktadır. Yahya’nın mesnevilerinden Şah u Geda,konusu İstanbul’da geçen te’lif bir hikayedir. Kendisi de eserinin çeviri olmadığını belirtir. Şah u Geda’da İstanbul’un bazı yerlerinin, Ayasofya, Sultan Ahmed Camii gibi tarihi eserlerin tasvirlerinin bulunması mesnevinin önemini artırmaktadır. Hamsesi’ni Kanuni döneminde yazmış olan, Taşlıcalı Yahya mesnevilerinin hepsinde onu övmüştür. Yahya Bey, aynı zamanda Divan sahibidir ve Divanı’ndaki şiirleriyle de tanınmıştır. Ayrıca, Kanuni’nin büyük Şehzadesi Mustafa’nın Boğdurulmaşı üzerine yazdığı Mersiyesi de ünlüdür.
Ademoğlu âleme üryan gelir üryan gider
Nâle vü efgân ile giryân gelir giryân gider
Bir niçe mahbublarla geldi geçti sevdiğim
Gökdeki ervâh-ı kutsîlerle sanki can gider
Hâr-ı râhındır senin lâm-ı ta’alluk sûfiyâ
Raht u bahtı olmayanlar cennete asan gider
Alem-i firkat bizi rencide-hatır eylemez
Gönlüme gelse hayâlin gussa-i hicrân gider
Aşık-ı bî-çâre erbab-ı muhabbet bâbına
Akil ü dânâ gelir divâne vü hayran gider
Karşıdan gelse habîbi aşık-ı sâdıkların
Hayret-i başdan aşar aklı şaşar iz’an gider
Her kimin lâm-ı ta’alluk gibi bir kullâbı yok
Ahiret sahrasına Yahyâ gibi âsân gider