0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Bereketli topraklarda emekler, mücadeleler, sevdalar, entrikalar hiç bitmez. Çocuk yaşta tanık olursun zulümlere, direnişlere, ağıtlara ve sevdalara. Yaz geceleri serilir yataklar damlara. Diziliriz yan yana… Emmi-dayı çocukları gökyüzündeki yıldızları seyrederek duyduğumuz hikâyelere hayallerimizi de katarak anlatır, dalar giderdik uykulara. Çukurova’yı, Anavarza’yı yazmamak mümkün mü? Sanki bana bağrışır ekin tarlaları, pamuk tarlaları, Anavarza ile Kozan dağı: “Bizi yazmazsan, toprağa dökülen alın terlerini yaz” der gibi ihtişamla dururlar karşımda.”

                                                                                                           AYÇA ÖZTORUN

Yazar Ayça Öztorun, TRT 1 Gecenin içinden programına konuk oldu. Sohbet niteliğinde geçen program Çukurova bölgesinde ilgi uyandırdı.

“Çukurova’nın bitmek tükenmek bilmeyen hikâyeleri vardır. Bu topraklarda aşklar da kavgalar da yaman olur bu nedenle bereketli toprakların hikâyeleri bitmez” diyen Ayça Öztorun, Mevlana’nın “Hamdım, piştim, yandım” sözüne değinerek,  “ilk kitaplarımda hamdım, zamanı üreterek ve araştırarak geçirip pişerken yanacağım ve daha iyi hikâyelerimi okurlarıyla buluşturacağım” dedi.

Arabesk-Fantezi Müzik sanatçısı Bergen’in hayatını senaryolaştıran Ayça Öztorun, bu konunun oldukça hassas olduğunu doğruları saptırmadan filme uyarlanması gerektiğini söyledi. Erkek egemen toplum var oldukça bu tür cinayetler devam edecektir. Şiddetin ve öldürmenin hiçbir geçerli yanının olmadığına değinen Öztorun, kadına şiddete dur demek için sürekli sempozyumlar yapılmalı, şiddete maruz kalan ve öldürülen kadınların hikâyeleri yazılmalı, sinemaya, tiyatroya uyarlanmalı dedi.

Orhan Kemal ve Yaşar Kemal’den feyz aldığını,  onların romanlarıyla büyüdüğünü ve onların hikayelerini okurken, ayrı zamanlarda, aynı olayları yaşamış gibi hissettiğine değindi. Günümüz yazarlarından Vecdi Çıracıoğlu’nun romanlarını ve öykülerini zevkle okuduğunu söyleyen Ayça Öztorun, anne ve babaları duvar ustasına benzetti. “Çocuklarınız çıraktır. Sanatsal ve kültürel anlamda inşaatın temelini atarsanız, çırak değil usta olarak yetişirler. Çocuklarını okumaya, araştırmaya yönelten anne ve babalar, ülkesine de en güzel mirası bırakanlardır. Okumak, aydınlanmaktır” dedi.